Nöbetçi Eczaneler
Millî Mücadele tarihimizde önemli bir dönüm noktasını temsil eden 18 Mart, asil
milletimizin azim ve kahramanlığını tüm dünyaya gösterdiği, eşsiz bir destan ve
olağanüstü bir zafer öyküsüdür.
Çanakkale Savaşı, yalnızca askeri bir çarpışma değil, aynı zamanda tarih
sahnesinden silinmeye çalışılan kadim milletimizin bağımsızlık ve özgürlük
yolunda sergilediği muazzam bir varoluş mücadelesidir. Düşman birliklerinin
deniz ve kara harekâtıyla başlayan çatışma, şanlı milletimizin cesareti ve kararlılığı
sayesinde bir destana dönüşmüştür. Her cephe ve her mevzide, yüce milletimiz,
cesareti ve fedakârlığıyla düşmanı durdurmuş ve geri püskürtmüştür. Kahraman
askerlerimiz; azimle, vatan topraklarını korumak için canlarını feda etmeye hazır
bir şekilde, düşmana karşı direnmiştir. Her bir vatan evladının, yüreğinde vatan
sevgisi ve inancıyla savaştığı bu destansı çatışma, milli bilincin en güçlü
örneklerinden biridir.
Bugün, Türkiye Yüzyılında, Çanakkale ruhu milletimizin her bir ferdi için bir
rehberdir. Bu ruh, birlik duygusuyla dolu olan milletimizin vatan sevgisi ve
bağımsızlık tutkusunu yansıtmaktadır. Çanakkale ruhu, ülkemizin geleceğini
şekillendirecek olan genç nesillere, vatanları için mücadele etmenin önemini ve
değerini göstermekte; bir yandan tarihteki zaferlerin haklı gururunu yaşatırken bir
yandan da gelecekteki zorlukların üstesinden gelmek için yüreklendirici bir ilham
kaynağı olmaktadır.
Bu duygu ve düşüncelerle, Çanakkale Zaferi’nin 109. yıl dönümünü kutluyor,
başta cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları
olmak üzere, vatanını canından aziz bilen, ebediyete irtihal eden tüm şehitlerimiz
ile vatanımızın bağımsızlığı için mücadele eden ve yaralarını bu uğurda alan
kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Onların fedakârlıkları ve
cesaretleri varoluş mücadelemizde nesilden nesile aktarılacak en kıymetli
mirasımızdır.
Ruhları şad, mekanları cennet olsun.
milletimizin azim ve kahramanlığını tüm dünyaya gösterdiği, eşsiz bir destan ve
olağanüstü bir zafer öyküsüdür.
Çanakkale Savaşı, yalnızca askeri bir çarpışma değil, aynı zamanda tarih
sahnesinden silinmeye çalışılan kadim milletimizin bağımsızlık ve özgürlük
yolunda sergilediği muazzam bir varoluş mücadelesidir. Düşman birliklerinin
deniz ve kara harekâtıyla başlayan çatışma, şanlı milletimizin cesareti ve kararlılığı
sayesinde bir destana dönüşmüştür. Her cephe ve her mevzide, yüce milletimiz,
cesareti ve fedakârlığıyla düşmanı durdurmuş ve geri püskürtmüştür. Kahraman
askerlerimiz; azimle, vatan topraklarını korumak için canlarını feda etmeye hazır
bir şekilde, düşmana karşı direnmiştir. Her bir vatan evladının, yüreğinde vatan
sevgisi ve inancıyla savaştığı bu destansı çatışma, milli bilincin en güçlü
örneklerinden biridir.
Bugün, Türkiye Yüzyılında, Çanakkale ruhu milletimizin her bir ferdi için bir
rehberdir. Bu ruh, birlik duygusuyla dolu olan milletimizin vatan sevgisi ve
bağımsızlık tutkusunu yansıtmaktadır. Çanakkale ruhu, ülkemizin geleceğini
şekillendirecek olan genç nesillere, vatanları için mücadele etmenin önemini ve
değerini göstermekte; bir yandan tarihteki zaferlerin haklı gururunu yaşatırken bir
yandan da gelecekteki zorlukların üstesinden gelmek için yüreklendirici bir ilham
kaynağı olmaktadır.
Bu duygu ve düşüncelerle, Çanakkale Zaferi’nin 109. yıl dönümünü kutluyor,
başta cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları
olmak üzere, vatanını canından aziz bilen, ebediyete irtihal eden tüm şehitlerimiz
ile vatanımızın bağımsızlığı için mücadele eden ve yaralarını bu uğurda alan
kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Onların fedakârlıkları ve
cesaretleri varoluş mücadelemizde nesilden nesile aktarılacak en kıymetli
mirasımızdır.
Ruhları şad, mekanları cennet olsun.