Nöbetçi Eczaneler
Zonguldak’ta kaçak işletilen bir maden ocağında hayatını kaybeden ve ardından yakılarak öldürüldüğü iddia edilen Afgan işçi Vezir Mohammad Nourtani’nin davasında dördüncü duruşması, Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada tutuklu sanıklar Hakan Körnöş, Enver Gideroğlu ve Ahmet Aydın ile tutuksuz sanık S.K. SEGBİS ile bağlanırken, tutuksuz sanıklar, E.D. ve A.Ç. Hazır bulundu.
Davada tarafların avukatları ve yakınları yer aldı.
Duruşmada söz alan Nourtani’nin eşi Kamergül Meliki konuşmasında “Benim davamla yeterince ilgilenilmediğini düşünüyorum. Tek isteğim kocamla birlikte çalışan iki arkadaşının dinlenmesini rica ederim. Ahmet Ahmedi ve Almed Ahmedi nin dinlenmelerini talep ediyorum” dedi.
“Bu dosya gizli olduğundan itibaren bir böbrek iddiası var. “
Müşteki avukatı, olayla ilgili dikkat çeken iddialarda bulundu. Nourtani’nin organ ticareti için öldürülmüş olabileceğini söyleyerek, otopsi raporunda böbreklerin kayıp olduğunu ve cesedin yakılmasının bu durumu gizlemek için yapıldığını iddia etti. Yanıktan dolayı Böbreğin bulunamadığı söylendi.
Müşteki avukatı “Bir kişi neden yakılır cesedi ortadan kaybetmek için. Eli yüzü dişi saçı düzgün ama tesadüfe bakın bedeninin belirli bir bölgesine benzin dökülerek yakılıyor. Neden vücudunun belirli bir bölgesine benzin dökülmüş? Böbrek şüphelerinde belirli bir bölgeye dökerseniz orada bağırsak da yanar pankreas da yanar. Bizi ilgilendiren burada böbrek. Bununla ilgili şüphelerimizi ifade ediyoruz. 3 adet video sunduk. Videodaki kişilerin, sabah 05.00’te operasyonla gönderildiklerini öğrendik. Bu kişilere dikkat edilmesi gerekirken bu iki kişiye ne oldu? Birimlerin konuştukları taktirde kendilerini deport edeceklerini ifade ettiler. Afganistan’a gönderilen bu kişiler artık kaybedecek birşeyleri olmadığı için bu videoları gönderdiler.
Serviste gidip gelirken böbrekleri için 10 bin dolar teklif edildiğini, Vezir Mohammed’te 30 bin dolar istendiği söylendi. “
Tutuksuz yargılanan sanık A. Ç., önceki beyanlarını tekrarlayarak böbrek iddialarını reddetti. A. Ç.” daha öncedende belirttiğim gibi olay gecesi maktulün kömür getirip dökmesi yaklaşık 19.00 civarındadır. Akabinde Maktul içeri girdi onun peşine S.K.ın yanıma gelerek adam bayıldı demesi ve gidip adamı görmem ve dilini dışarı çıkarmaya çalışmam bu kadar kısa sürede böbreğinin alınmasına dair iddialar mümkün değildir. Ayrıca olay gecesi telefonum olmadığı için ambulansı arayamadım. Olay gecesi ben ayrılıp evime gittim. Onlarda ben ayrıldığım sırada hastaneye götüreceklerini söylemişlerdi. Benim aracımda içki yoktu. İçki den 10 cc kadar alkol aldım. Ben içtikten sonra geride biraz daha kalmıştı.”
Sanık S.K. ise tehdit edildiğini belirterek, olay gecesi kendisine, “Bu olayı başkasından duyarsam seni vururum” denildiğini söyledi.
Savcı, mütalaasında tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını, A.Ç’nin tutuklanma talebinin reddini ve yeni bilirkişi raporu talebinin de dosyadaki mevcut raporların yeterli olduğu gerekçesiyle reddini istedi. Mahkeme, savcının taleplerini kabul ederek tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına ve tutuksuz sanıkların adli kontrol şartlarının sürmesine karar verdi.
Bir sonraki duruşma 19 Şubat 2025 tarihinde görülecek.