Bartın’ın Amasra ilçesinde yaşayan 2 çocuk annesi Ahsen Nur Paşalı, boşanma aşamasında olduğu kocasının silahlı saldırısına uğradı. Saldırgan, Paşalı’nın sosyal medyada yardım çağrısında bulunduğu videodan sadece 5 saat sonra pompalı tüfekle saldırarak ayaklarından yaraladı.
Olay, Paşalı’nın kocasının tehditlerine karşı sosyal medya üzerinden yardım çağrısında bulunduğu videoyu paylaştığı günün akşam saatlerinde meydana geldi. Paşalı, 7 yıldır kocasından şiddet gördüğünü ve bu nedenle yardım istediğini belirten bir video paylaştı. Videonun ardından, boşanma aşamasındaki eşi O.P., Paşalı’nın çalıştığı iş yerine gelerek pompalı tüfekle saldırdı.
O.P., akşam saat 17.00 sıralarında Paşalı’nın iş yerine gelerek tüfekle ateş açtı. Ahsen Nur Paşalı, saldırı sonucu ayaklarından yaralandı. Hafif yaralı olarak kurtulan Paşalı, tedavisinin ardından polis merkezine giderek ifade verdi. Saldırganın kaçışını engellemek için polis ekipleri harekete geçti. O.P. ve yanındaki U.G., kaçarken araçlarında kullandıkları 3-4 farklı ve sahte plakayla ilçe dışına çıkmayı başardı. Polis ekipleri, Bartın-Cide karayolu üzerinde barikat kurarak aracı durdurmak istedi. Kovalamaca sonucu araç, polis otosuna çarparak durdu ve her iki şahıs gözaltına alındı. Araçta ayrıca uyuşturucu madde bulundu.
Ahsen Nur Paşalı, 19 Mayıs 2024 tarihinde çocuklarını parka götürdüğü için kocası tarafından darp edilerek burnunun kırıldığını belirtti. Kocasının sürekli şiddet uyguladığını ve kendisini defalarca aldattığını ifade eden Paşalı, şiddet nedeniyle sosyal medyada yardım çağrısında bulunduğunu ve sonrasında yaşadığı dehşeti anlattı.
Yaşadığı dehşeti anlattı
İfadesinin ardından gazetecilere dehşeti anlatan Ahsen Nur Paşalı, “Ablam çocuklarıyla denize gitmişti, ben de dükkandaydım. İçeride otururken bir arabanın yanaştığını gördüm. Bizim arabaya benziyordu. Dükkan içerisindeki takılardan dolayı göremedim. Dışarı çıktım baktım, plaka farklıydı. İçinde de şoför koltuğunda da bir başka bey oturuyordu. Buraya araç çekmenin yasak olduğunu söyleyerek, aracı çekmelerini istedim. Birinin bineceğini ve hemen çıkacaklarını söyledi. Ben de fazla muhatap olmak istemedim. Karşıdaki kafeye gidip çay aldım, oradaki teyzeyle biraz sohbet ettik. Döndüm içeriye sigaramı almak için girdim. çıktım tekrar, telefonumu aldım, ablamları arayacaktım. ’Çocuklar nerede’ diye bir ses duydum. Kafamı kaldırdım baktım, eşim karşımda. Hiçbir şey yapamadım. ’Telefonu bırak çabuk elinden’ dedi. Ben de o anda, hemen KADES’e bastım. O anda telefonla bir şeyler yaptığımı anladı herhalde. Elinde büyük bir tüfek vardı. Onu doğrulttu ve bir el ateş etti. Ben zıpladım, çırpındım. Arkamı dönüp, tuvaletlerin olduğu bölgeye doğru koştum. Yan döndüğümde bir el daha ateş etti. Ateş ederken bir şey dediğini duymadım, dediyse bile ben duymadım. Ağzından duyduğum son şey, ’bırak o telefonu’ sözü oldu” dedi.
“Kalabalık oluşunca telaşlanmış ve kaçmış”
Kocasını karşısında gördüğünde ve silahla saldırdığı anlarda çok korktuğunu ifade eden kadın, şöyle devam etti:
“Bacaklarımda bir yanma hissettim. İçeriye girince de baktığım ilk şey bacaklarımdı. Acaba yerinde duruyor mu diye baktım. Sonra içeriye girdiğime de pişman oldum. Keşke girmeseydim diye düşündüm. İçeriye de girerse, beni öldüreceğini düşünüyordum. Allah’tan kaçmış. O anda bir kalabalık oluşunca, gitmiş. Kasıtlı bir şekilde ayaklarıma ateş ettiğini düşünmüyorum. Çünkü direkt bana doğrulttu tüfeği. Ateş etti ama etrafın kalabalıklaşması nedeniyle telaş etti ve ayaklarımdan vurdu.”
Çocuklarını parka götürdüğü için burnunu kırdı
19 Mayıs 2024 tarihinde çocuklarını parka götürdüğü için kocası tarafından darp edilerek burnu kırıldığını da anlatan Paşalı, 7 yıldır kocasından sürekli şiddet gördüğünü ifade etti. Kocasının defalarca kez kendisini aldattığını ileri süren Ahsen Nur, “7 yıllık evliyim. 7 yıldır evimdeyim. Hiçbir akrabamla görüşemiyorum. Hiçbir aile dostu ile görüşemiyorum. Bir tane bile arkadaşım yok. Sürekli şiddet uyguluyordu. En son zaten 19 Mayıs’ta burnumu kırdı. O şehir dışındaydı, ben de çocuklarımı parka götürmüştüm. Habersizce gelmiş, beni parkta görünce ’sen nasıl parka çocukları götürürsün’ dedi. Parkta da benim tek arkadaşım dediğim kadının babası vardı. Benim babamdan bile büyük. ’Sen bir erkeğin bulunduğu parka benim çocuklarımı nasıl getirirsin’ diyerek beni darp etti ve burnumu kırdı. Kendisi sürekli beni aldatıyordu, bununla alakalı delillerim de vardı ama burnumu kırdığı gün benim telefonumu elimden aldı. Bu nedenle de delilerin hepsi yok oldu. Boşanma aşamasındayız, süreç devam ediyor” dedi.
3 farklı karakoldan gözaltı kararı vardı, adli kontrol ile serbest kaldı
Ahsen Nur Paşalı, kocasının kendisine uyguladığı şiddet ve yakınlarına ait ev ve araçlara yönelik yaptığı saldırılar nedeniyle aynı günde 3 farklı karakoldan 3 gözaltı kararı çıktığını kaydetti. Güvenlik güçlerinin yoğun çabası ile yakalanan kocasının tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildiğini belirten Paşalı, çıkarıldığı mahkemede ise adli kontrol kararı ile serbest bırakıldığını kaydetti. Ahsen Paşalı, “Burnumu kırdıktan sonra beni ambulansla hastaneye kaldırdılar, darp raporu aldım. Ankara’ya ailemin yanına gittim. Polis karakoluna gittim, ifade verdim, kendisinden şikayetçi oldum. Uzaklaştırma kararı alındı ama bu kararı bir çok kez ihlal etti. Annemlerin evinin camını ve kapısını kırdı. Babamın çalıştığı tırın aynalarını ve camını kırdı. Sürekli tehdit ediyordu. Aynı gün içerisinde 3 karakoldaki 3 farklı suç nedeniyle 3 kez gözaltı kararı vardı. Polisler canla başla uğraştılar ve yakaladılar. Hastaneye rapor almaya götürüldüğünde kaçtı. Tekrar yakaladılar. Ertesi gün, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmiş, sonra da adli kontrol kararıyla serbest bırakmış” ifadelerini kullandı.
Kadın sığınma evine başvurdu
Serbest bırakılan kocasından korkusuna 2 çocuğu ile birlikte Ankara’daki kadın sığınma evine yerleştiğini anlatan Paşalı, can güvenliği riski nedeniyle Zonguldak’a nakil edildiklerini belirterek, sonrasında ise ablasının yaşadığı Bartın’ın Amasra ilçesine geldiklerini kaydetti. Sosyal medya paylaşımını ise başına gelecekleri tahmin etmesi nedeniyle yaptığını söyleyen Paşalı, “Serbest bırakıldıktan sonra, direkt savcı ile görüştüm. İfade vererek, yakın koruma ve elektronik kelepçe talep ettim. Tanıştığım yakın korumalar, sığınma evine gitmemin, daha güvenli olacağını söyleyince kadın sığınma evine gittim. Yaklaşık 2 ay Ankara’da kaldım. Can güvenliği riskim bulunduğu için Zonguldak’a nakil ettiler. Sonra da Bartın’da ablamların yanına geldim. İnsan yaşadığını en iyi kendisi bilir, ben de başıma gelecekleri biliyordum. Sürekli tehdit ediyordu. Attığı tehdit mesajları vardı. Polislere de verdim mesajları. ’Seni vurmazsam, çocuğum ölsün’ diyordu. Tehditleri nedeniyle korkuyordum. Biliyordum, sesimi duyurmak istedim, olacakları önlemek istiyordum” diye konuştu.