Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

BAKAN VE BELEDİYE BAŞKANI İSTİFA ETMELİ..

Bolu’da yaşanan büyük yangın

Bolu’da yaşanan büyük yangın felaketi, 78 kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı. Bu trajik olay, sadece bir afet değil, aynı zamanda sorumlulukların ihmal edildiği, ihmallerin ve kayıtsızlığın büyük bir örneğidir. Ancak, yangının ardından Bolu Belediye Başkanı ve diğer yetkililerin açıklamaları, sorumluluklarının sorgulanmadığını ve gereken önlemlerin alınmadığını açıkça ortaya koyuyor. Sorunun kaynağına inmek, bu felaketin önlenebilir olup olmadığını değerlendirmek adına büyük bir önem taşıyor.

Bolu Belediye Başkanı’nın “ihmalimiz yok” şeklindeki açıklamaları, halkın gözünde büyük bir soru işareti oluşturuyor. 78 canın kaybı, sadece belediye yetkililerinin değil, aynı zamanda Kültür Bakanlığı ve ilgili kurumların da sorumluluğunu gündeme taşıdı. Olayın seyrini değiştiren en önemli detaylardan biri, Bolu Belediyesi’nin yangına karşı yetersiz önlemleri almadığına dair çelişkili raporlardır. Başlangıçta, yangına elverişli olmayan bir yapıya rapor verilmesi, ardından bu raporun iptal edilmesi, sürecin ne kadar usulsüz işlediğini gözler önüne seriyor. Belediyenin yangına karşı önlemler almadığını belirten raporunun ardından, aynı otelin yangın güvenlik tedbirlerinin yeterli olduğuna dair baeka bir raporun verilmesi, işleri daha da karmaşıklaştırıyor. Bu durum, usulsüzlük ve kayıtsızlık iddialarını güçlendiriyor.

BAŞKAN YARDIMCISI VE İTFAİYE MÜDÜRÜNÜN TUTUKLANMASI: SÜREÇ DERİNLEŞİYOR

Yangın felaketinin ardından Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Güleler ve İtfaiye Müdürü Kenan Coşkun’un tutuklanması, olayın boyutlarını net bir şekilde ortaya koydu. Belediye Başkan Yardımcısı’nın, yangının çıkmasından önce otelin yangına karşı yetersiz olduğu hususunda rapor verilmesini engellemeye çalıştığı iddiaları, sorumluların sadece kayıtsızlıkla değil, aynı zamanda kasıtlı bir şekilde usulsüzlük yaptıklarını da gözler önüne seriyor. Belediye yetkililerinin görevlerini yerine getirmediği ve kamu güvenliğini ihmal ettikleri açıkça ortada.Bolu Belediyesi, yangın güvenliği konusunda eksiklikleri Bakanlığa bildirmek yerine, mevzuata aykırı bir şekilde ikinci bir raporu onaylayarak ciddi bir hata yapmıştır. yangın güvenliği konusunda net bir düzenleme sunilulmuşken, belediye bu kurallara uymayarak ciddi bir ihmale yol açmıştır.

Ayrıca Kültür Bakanlığı’na bağlı akredite kurumların da bu süreçte hesap vermesi gerektiği aşikardır.

KÜLTÜR BAKANI VE BOLU BELEDİYE BAŞKANI İSTİFA ETMELİ..

Tüm bu skandalların ve usulsüzlüklerin ardından, Bolu Büyükşehir Belediye Başkanı ve Kültür Bakanı’nın istifası kaçınılmaz hale gelmiştir. 78 canın kaybolduğu bu trajedi, yalnızca yerel yönetim ve bakanlık düzeyindeki sorumsuzlukların bir sonucudur. Bu yangın felaketi, sadece bir afet değil, aynı zamanda kayıtsızlığın ve ihmallerin ne kadar büyük felaketlere yol açabileceğinin bir örneğidir.

SİYASİ DEĞİL, İNSANİ VE VİJDANİ BİR YAKLAŞIMLA DÜŞÜNME ZAMANI

Bu olayda, siyasi bir bakış açısını bir kenara bırakıp insanı yönden değerlendirmek gerekmektedir. Çünkü orada kaybedilen 78 can, her şeyin ötesinde önemli ve değerli. Kimse, bir koltuk uğruna bu trajediyi görmezden gelmemeli ve sorumluluğu üstlenmelidir.
Kamuyu vicdanının rahatlaması için bu kesinlikle olmalı.

Sonuçta, bu olay sadece bir istatistik değil, her biri, sorumluluğun en üst seviyede olması gereken kişilerin yüzüne çarptığı bir gerçektir. Yangının önlenebilir olduğu ve sorumluların bu kadar kayıtsız davranmaması gerektiği bir kez daha gözler önüne serilmiştir.