8 Mart, Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanan ve kadın farkındalığına dikkat çeken bir gün.
Peki gerçekten bir farkındalık oluşturabiliyor mu?
Yıllardır kutlanan 8 Mart maalesef benim için anlamını yitireli çok oldu.
Bir gün değil her gün kadınların günü olsun!
Hangi kadınların mı?
Eril düzen içinde yaşama mücadelesi veren kadınların günü olsun.
Geleneksel olan tüm ilişkilerin dayattıklarının reddedilebildiği kadınlar günü olsun.
Erkeklerle eşit haklara sahip olan, siyasal, sosyal, ekonomik, kültürel haklarından mahrum
bırakılmayan kadınların günü olsun.
Çalışma hayatlarında kendilerine sunulan rol kalıplarına uymak zorunda olmadıkları vb. çeşitli
mobbinglere maruz kalmadıkları, ikincil pozisyonda olmaya mecbur bırakılmadıkları her gün kadınlar
günü olsun.
Eşinden/sevgilisinden şiddete uğradığında erkeğin sahte sevgisine kanmayan, hakaretlerine boyun
eğmeyen kadınların günü olsun.
‘’Erkektir yapar, elinin kiridir, bir kereden bir şey olmaz’’ denmeyen kadınların günü olsun.
Kahkahasını çekinmeden atabildikleri, sözünü esirgemeden söyleyebildikleri kadınlar günü olsun.
Gece yarısı evine korkmadan dönebildikleri kadınlar günü olsun.
İstediği kıyafeti giyebildikleri, istediği mekana gidebildikleri, istediği kişi/kişilerle görüşebildikleri
kadınlar günü olsun.
Tek görevi eş, anne veya hizmetçi olmak gibi görülmemiş, kadın olmaktan mahrum bırakılmamış
kadınlar günü olsun.
Erkeklerin kadınlar üzerindeki hakimiyetinin yaşanmadığı kadınlar günü olsun.
Ekonomik açıdan erkeğe mecbur ve bağımlı bırakılmadıkları kadınlar günü olsun.
Çocuk yaşta evlendirilmedikleri, alınıp satılmadıkları kadınlar günü olsun.
Objeleştirilmedikleri, ahlaki değerlerin sadece kadın için değerlendirilmediği kadınlar günü olsun.
Cinsel istirmara, tacize, rızası dışındaki herhangi bir şey yaşamadıkları kadınlar günü olsun.
Kendilerini özgürce ifade edebildikleri, bireysel kimliklerine saygı duyulan kadınların günü olsun.
Yaptığı pilava değil diplomasına bakıldıkları kadınların günü olsun.
Elinin hamuruyla erkeğin(!) işine karışabildikleri bir kadınlar günü olsun.
Sömürülmeyen, aşağılanmayan, öldürülmeyen, dövülmeyen, susturulmayan kadınların günü olsun.
Ancak bu saydıklarım yılın hiçbir günü gerçekleşmiyor ve gerçekleşmeyecek…
Madem 8 Mart’a bu kadar kıymet veriyorsunuz, yılın 364 günü konuşan erkekler bari bugün sussun
da kadınların sesi duyulsun. Geri kalan her gün yine sizin…
Kadınlar gününü hatırlamak zorunda kalmayacağımız, hiçbir adaletsizliğe, haksızlığa
uğramayacağımız günler diliyorum tüm kadınlarımız için.
YORUMLAR