Saadet Partisi Zonguldak İl Başkanlığı binasında gerçekleştirilen İl Divan Başkanlığı toplantısında, Saadet Partisi İl Başkanı Burak Erol önemli açıklamalarda bulundu. Toplantıya il teşkilatının yanı sıra basın mensupları da katıldı.
Başkan Erol, konuşmasında ülkenin ve şehrin mevcut sosyal, siyasal ve ekonomik koşullarından memnun olmayan geniş halk kesimlerinin Milli Görüş idaresini beklediğini vurguladı. Erol, hem iktidardaki hem de muhalefetteki partilerin halkın ihtiyaç ve beklentilerine yeterince cevap veremediklerini belirterek, Saadet Partisi’nin en kısa zamanda yapacağı Olağan Genel Kurul sonrası oluşacak yeni yönetimin özlemle beklendiğini ifade etti.
Erol, Türkiye’nin son on yılda yaşadığı facialara dikkat çekti ve bu süreçte yapılan hataları sıraladı. Özelleştirme uygulamalarının beklentileri karşılamadığını, dış borçların dört kat arttığını ve vatandaşlık satışlarının yetersiz koşullarla yapıldığını belirtti. Ayrıca, enflasyonun yüksek olduğu dönemde faizlerin düşürülmesi ve kur korumalı mevduat gibi uygulamaların ekonomiyi olumsuz etkilediğini vurguladı.
Ekonomideki sorunların vatandaşın günlük yaşamını zorlaştırdığını, enflasyon muhasebesi uygulamasının bir “tuzak vergi” olduğunu söyledi. Erol, bu uygulamanın esnaf ve serbest muhasebeci mali müşavirleri olumsuz etkileyeceğini belirterek, Saadet Partisi’nin bu konuda kamuoyunu bilgilendirme çalışmalarına devam edeceğini ifade etti.
Erol ”Buradan sormak istiyoruz; Aziz milletimizin ekonomik geleceği , gençlerimizin geleceği , devletimizin bekası sizin deneme tahtanız mı ?
ENFLASYON MUHASEBESİ
Üretmeyen Türkiye’nin de bir numaralı ekonomik sorunu enflasyondur! Ancak işte görüyorsunuz yetkililer bu sorunu; israfı durdurmak, yolsuzlukla mücadele etmek ve üretim seferberliği yapmak yerine; borç-faiz ve vergi politikalarıyla çözmeye çalışıyor. Sonuçta fatura yine vatandaşa kesiliyor!
Ülkemiz, özellikle son yıllarda uygulanan yanlış politikalar neticesinde borç-faiz bataklığına saplandı. Bataklığın boyutlarını anlamak isteyenler Merkez Bankasının yayınladığı verileri takip edebilirler.
Merkez bankası kaynaklarına göre dış borç 506 Milyar dolara yükselirken; kısa vadeli borç stoku da 180 Milyar Dolara ulaşmış. Sadece son yedi ayda merkezi bütçeden ödenen faiz 667 Milyar TL olmuş.
Artan bütçe açıkları bir taraftan yeni borçlanmalarla finanse edilmeye çalışılırken; diğer taraftan yeni vergiler koyularak, vergi oranları arttırılarak, vergi icatları çıkarılarak karşılanmaya çalışılıyor.
Halbuki hatırlayacaksınız geçtiğimiz yıl yapılan seçimler öncesinde ve sonrasında iktidar yetkilileri “yeni vergi konulmayacak” vaadinde bulunmuştu. Seçim ekonomisi politikalarıyla bütçe “Kara Deliğe” dönüştü. Bütçe açıklarını da kapatmak için KDV ve ÖTV gibi bütün toplumu etkileyen dolaylı vergi oranları arttırılmıştı. Ve son olarak da “Enflasyon Muhasebesi” icat edildi.
Nedir Enflasyon Muhasebesi Uygulaması? İşletmelerin, elinde bulunan parasal olmayan tüm varlıkların, ürünlerin ve stokların değerini; belirlenen enflasyon verileri üzerinden güncellemek suretiyle oluşacak olan farktan vergi.
Enflasyon zaten haksız bir vergidir. Enflasyon muhasebesi ise bir “Tuzak Vergidir”. Ve maliye tarihimize, AK Parti iktidarı tarafından kara bir leke olarak düşürülecektir. Üzülerek ifade ediyorum ki; Enflasyon muhasebesi uygulamasında ısrar edilirse ortada ne vergi ödeyecek bir esnaf ne de defter tutacak Serbest Muhasebeci Mali Müşavir kalacaktır.
Bunun bedeli Türkiye’ye ağır olacaktır. Bu konuda Halkla İlişkiler Başkanlığımızın detaylı bir çalışması var. İnşallah önümüzdeki günlerde tüm Türkiye’ de bu konuyu gündeme getireceğiz ve çözüm önerilerimizi kamuoyuyla paylaşacağız.” ifadelerini kullandı.