ENFLASYON VE İSRAF HALKIN ÜZERİNE YIKILIYOR

Dün akşam saatlerinde toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun açıkladığı yeni asgari ücret, toplumda derin bir tartışma yarattı. Açıklanan %30’luk zam, adalet ve vicdan kavramları üzerinden eleştirilirken, özellikle Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın’ın açıklamaları dikkat çekti. Taşkın, verilen kararın toplum vicdanını yaraladığını ve adalet anlayışıyla örtüşmediğini belirtti.

Yeni asgari ücretin 22.104 TL olarak duyurulmasının ardından, işveren kesiminin bu kararda etkili olduğu ifade edildi. Taşkın, enflasyonla mücadele kapsamında sıkı para politikaları uygulanırken, kamudaki israfın devam ettiğine dikkat çekti. Bu durumun, enflasyonun ve israfın maliyetinin halkın sırtına yüklendiğini açıkça gösterdiğini belirten Taşkın, şu ifadeleri kullandı:

“Asgari ücretliye, emekliye ve memura yapılan maaş zamları enflasyonu artırmıyor. Bunun geçmişte örnekleri var. Ancak enflasyon bahanesiyle yapılan %30’luk zam, ücretliyi yoksulluğa mahkûm etmekten başka bir şey değildir.”

ASGARİ ÜCRETLİ KİRAYI BİLE ÖDEYEMİYOR

Taşkın, bugün en düşük daire kirasının 15 bin TL olduğuna dikkat çekerek, asgari ücretlinin en temel ihtiyaçlarını bile karşılamaktan uzak olduğunu söyledi. Açıklamasında TÜİK’in enflasyon verilerine de değinen Taşkın, şu çarpıcı verileri paylaştı:

“TÜİK’in açıkladığı yıllık enflasyon %47, konut %10.37, ev eşyası %2.81, gıda ve alkolsüz içecekler %11.99 artmışken, asgari ücretliye %30 zam yapmak, bu insanları açlık ve yoksulluk sınırının altına hapsetmektir. Bugün hükümet devlet hizmetlerine %50 zam yaparken, asgari ücretliye %30 zam yapılmasını anlamakta zorlanıyoruz.”

ENFLASYONU ASGARİ ÜCRET ZAMLARI TETİKLEMİYOR

Taşkın, maaş zamlarının enflasyonu artırdığı yönündeki iddiaları da sert bir dille eleştirdi. Geçmiş yıllardan örnekler vererek, bu söylemin gerçeklerle bağdaşmadığını ifade etti:

“2015 yılında asgari ücrete %33 zam yapılmasına rağmen enflasyon %8.8’de kaldı. 2018’de %26.1’lik artışa rağmen enflasyon 2019’da %11.8’e düştü. Demek ki maaş zamları değil, başka nedenler enflasyonu tetikliyor. Bugün yapılan %30’luk artış ne ekonomik gerçeklerle ne de insan onuruyla bağdaşmaktadır.”

ASGARİ ÜCRETLİNİN GEÇİM SAVAŞI

Taşkın, açıklamasında asgari ücrete yapılan %30’luk artışın, TÜİK’in açıkladığı ekonomik büyüme verileriyle de çeliştiğine vurgu yaptı. Bu durumun, asgari ücretliler, emekliler ve memurlar için insanca yaşamın mümkün olmadığı bir tablo ortaya koyduğunu belirten Taşkın, şu ifadeleri kullandı:

“Asgari ücret, bir kişinin değil bir ailenin temel ihtiyaçları dikkate alınarak belirlenmelidir. Bugün ücretliler, yoksullaşmanın ötesinde hayatta kalabilmek için mücadele ediyor. Maaş zamları, öngörülen değil, reel enflasyona göre belirlenmeli. İnsan onuruna yaraşır bir hayat sağlanmadıkça bu vicdani yaralar kapanmaz.”

“YAŞARKEN ÖLDÜRMEK”

Taşkın, medeniyetimizin adalet anlayışına gönderme yaparak, mevcut zam oranının emekçilere yapılan büyük bir haksızlık olduğunu dile getirdi. Sert bir dille eleştirdiği zam kararını şu sözlerle değerlendirdi:

“Medeniyetimizin özünde adalet vardır, ancak bu karar adaletle bağdaşmıyor. Enflasyon %47 iken, kira, ulaşım ve temel ihtiyaçlar bu kadar artmışken, %30’luk bir zam oranı asgari ücretliyi ‘yaşarken öldürmek’tir. Bu karar gözden geçirilmeli ve adalet sağlanmalıdır.”

ADALET TALEBİ YÜKSELİYOR

Toplum vicdanını yaralayan bu kararın ardından, asgari ücretle geçinmeye çalışan milyonlar, adil bir düzenleme talep ediyor. Asgari ücretin, yalnızca ekonomik bir rakam değil, insan onuruna yaraşır bir yaşam için temel bir hak olduğu gerçeği bir kez daha gündeme geliyor.