GERİ DÖNÜŞÜMDE NEREDEYİZ???

ŞEHİRDE NEDEN GERİ DÖNÜŞÜM KUTULARI YOK? BELEDİYE’DEN BİR HAREKET GELİR Mİ?

Nüfus ve şehirleşmenin artışıyla çevre bilincinin de gittikçe arttığı günlerdeyiz. Doğanın kirlenmesiyle onu korumanın zorlaştığı ve daha çok sorumluluk hissettiğimiz bir gerçek. Bütün insanlığı ilgilendiren ve uzun vadede önlenemez bir hızla ilerlediği düşünülürse önce bireysel sonra toplum olarak yapılacakları konuşmamız gerekir.

Bu noktada geri dönüşümden bahsedebiliriz. Geri dönüşüm, sadece endüstriyel alanı kapsamaz.Geri dönüşümün ülkemizde ve şehrimizde tüketici düzeyinde yeterince yaygınlaştığını ya da benimsendiğini düşünmüyorum. Günümüzde, çevre koruma ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşabilmek için bu konuyla ilgili daha fazla bilgilendirme, teşvik ve çeşitli yönlendirmeler yapılmalı.

Geri dönüşüm konusunda diğer birçok ülkeye göre o kadar gerideyiz ki. Çevre sorunları maalesef küresel kanayan yaramız ancak doğanın da bu kadar sınırlarını zorlamamız… Üstelik yapacağımız minimum şeylerle bile bu sorunları yavaşlatma imkanımız varken. Çöp kavramını atık kavramına revize etmedikçe, yeniden kullanıma teşvik etmedikçe ne kadar mümkün olur tartışılır..

Bu noktada, belediyelerin önemli bir rol üstlendiğinden söz edebiliriz. Belediyeler, geri dönüşümün önemini topluma anlatmak ve uygulamak için faaliyetler yürütmeli.Mahallelere geri dönüşüm kutuları yerleştirme gibi basit ancak etkili yöntemler, geri dönüşüm alışkanlığını yaygınlaştırabilir. Zonguldak’ta cam, plastik, kağıt vs. hangisi için geri dönüşüm kutusu gördüğünüzü düşünün? Benim aklıma gelmiyor. Ya da bir iki yerde olması yeterli midir? Hayır. Her mahallede olsa güzel olmaz mı? Bu kutular, evsel atıkların ayrıştırılmasını ve geri dönüşüme kazandırılmasını kolaylaştıracak ve tüketim çılgınlığının içinde bize, doğaya katkısı olacak.

Bu ve bunun gibi çabaların etkili olabilmesi için toplumun geniş kesimlerine ulaşmak gerekir. İşte bu sebeple şehrin birçok noktasında uygulanmalı. Yerel seçim zamanı nasıl her yerde afişler, billboard çalışmaları, bayraklar vs. gördük. Demekki dikkat çekici işlerde fena değiliz değil mi?  Bu nedenle, medya aracılığıyla geri dönüşümün önemi ve nasıl yapılabileceği konusunda düzenli olarak bilgilendirici içerikler sunulmalı. Ayrıca, işletmeler, mekanlar ve sivil toplum kuruluşları da bu tarz çalışmaları desteklemeli.

Çevrenin korunması ve sürdürülebilir bir kalkınmanın sağlanması için gerekli adımlar atılmalı.

Alışkanlıklarımızdan ve ‘’kimse yapmıyor benim yapmamla mı olacak’’ düşüncesinden vazgeçmeliyiz. Duyarsızlığa, geç kalınmışlığa ve sorunları başkalarının kollarına bırakmaktan kurtulmalıyız. Kim bilir belki yeni belediyemizin ve başkanımızın çevre dostu faaliyetlerinde bilinçli ve proaktif çalışmalar görebiliriz?

Ayrıca TEMA Vakfı önceki başkanı Berran Aydan’ın da belediye meclisinde olması bu dönem çevre için çok önemli avantajları içeriyor. Bunun avantajlarını görmek de umuyorum nasip olur.

Çevreye duyarlı şehir ve geri dönüşümün kazandırılmasına dair takipte olalım…