Doç. Dr. Özdemir, kaçak maden ocaklarının Zonguldak’ta artık kanıksanmış bir sorun haline geldiğini belirtti ve “Kaçak ocaklar konusunda en iyi çözüm çözümsüzlük haline geldi” diyerek dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
ZONGULDAK’IN “KALEME ALINAMAYAN” GERÇEĞİ: KAÇAK OCAKLAR
Zonguldak’taki kaçak ocakların, kentin ekonomik ve sosyal yapısına adeta entegre olduğunu ifade eden Doç. Dr. Özdemir, şu ifadeleri kullandı:
“Kaçak ocaklar, Zonguldak’ta birçok aile için geçim kaynağı haline gelmiş durumda. Ancak bu ocaklarda çalışan işçilerin büyük bir kısmı ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya. Örneğin, kömür madenlerinde çalışırken oluşan akciğer rahatsızlıkları ve iş kazaları, çalışanların hayatlarını tehlikeye atıyor. Resmi rakamlara göre bölgede kaçak ocaklarda ölenlerin sayısı 5.000’i geçmiş durumda. Gerçek sayı ise bundan çok daha fazla olabilir.”
EKONOMİK BOYUT: “KAÇAK OCAKLAR YEREL EKONOMİYE ENTEGRE OLMUŞ DURUMDA”
Doç. Dr. Özdemir, kaçak ocakların yalnızca bir madencilik sorunu olmadığını, aynı zamanda yerel ekonominin önemli bir parçası haline geldiğini belirtti. Şu çarpıcı örneği verdi:
> “Bölgede kaçak ocaklara yapılan baskılar arttığında, yerel ekonomi anında etkileniyor. Örneğin, bir dönem kilimde salça satışı yapan bir şirket, kaçak ocakların kapatılmasıyla satışlarının yarıya indiğini rapor etmişti. Bu durum, kaçak ocakların yalnızca kömür üretimi değil, tüketim ve pazarlama faaliyetleri açısından da nasıl bir etkisi olduğunu gösteriyor. Kaçak ocaklar kapandığında hem işsizlik artıyor hem de yerel halk ekonomik olarak zorlanıyor.”
“ÇÖZÜMSÜZLÜK HERKESİN İŞİNE GELİYOR”
Kaçak ocakların kapatılması yönündeki girişimlerin neden başarısız olduğuna da değinen Doç. Dr. Özdemir, bu durumun çözülmemesinin birçok kesimin işine geldiğini ifade etti:
“Kaçak ocaklar sayesinde hem yerel halk iş buluyor hem de kömür talebi karşılanıyor. Devlet eliyle üretim maliyetli olduğu için bu yöntem kimseye cazip gelmiyor. Kaçak ocaklar, hem ekonomik hem de sosyal açıdan kemikleşmiş bir sistem haline gelmiş durumda. Kapatıldığında işsizliğin artması, siyasi tepkiler ve ekonomik krizler gibi sonuçlar ortaya çıkıyor. Bu nedenle, çözümsüzlük, bu sorunun en iyi çözümü olarak görülüyor.”
KAÇAK OCAKLARIN ÇEŞİTLİLİĞİ VE YARATTIKLARI ZORLUKLAR
Kaçak ocakların kendi içinde de farklı türlere ayrıldığını belirten Doç. Dr. Özdemir, bu ocakların büyük bir kısmının yasadışı olmasına rağmen bazı durumlarda yarı-resmi faaliyetler yürüttüğünü ifade etti.
“Bazı kaçak ocaklar, daha organize bir yapıya sahip. Çalışanların bir kısmı sigortalı görünüyor ama aslında farklı bir ocakta çalışıyormuş gibi gösteriliyor. Daha küçük ölçekli ocaklarda ise tamamen güvencesiz bir sistem var. İşçiler uzun saatler düşük ücretlerle çalışıyor ve hiçbir güvenlik önlemi alınmıyor.”
ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN NEDENLERİ VE ÇIKMAZ
Zonguldak’ta kaçak ocaklar meselesinin sadece maden işçilerini değil, tüm kenti etkilediğini vurgulayan Doç. Dr. Özdemir, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Kaçak ocaklar konusu açıldığında herkes sorunun çözüleceğine dair beklentiye giriyor. Ancak bu, yalnızca bir madencilik sorunu değil. Sorun ekonomik, sosyal ve politik birçok faktörden etkileniyor. Çözülmemesi ise pek çok kişi ve kurumun işine geliyor. Bu nedenle kaçak ocakların kapatılması ya da tamamen ortadan kaldırılması kısa vadede mümkün görünmüyor.”
Zonguldak’taki kaçak ocakların oluşturduğu bu karmaşık yapının çözümü, yalnızca yerel halkı değil, politikacıları ve ülke ekonomisini de yakından ilgilendiriyor. Ancak görünen o ki, “çözümsüzlük” bu sorun için bir süre daha devam edecek bir çözüm olarak kalacak.