Öğretmen Açığı mı, Fazlası mı?

Ülkemizin geleceğini şekillendiren unsurlardan biri eğitim sistemimiz. Bu sistem içerisinde öğretmenlerin yeri de çok ayrı. Ancak, Türkiye’deki öğretmen atama ve istihdamı üzerindeki süreçlerin, sistemin sağlıklı işlediği ve ihtiyaçları karşıladığı konusunda sıkıntılar yarattığını da görüyoruz.

Öğretmen atamalarında böyle bir sistem oluşturmak için değişime ve yeniliğe ihtiyaç var. Ancak, bu değişimlerin yapılabilmesi için haliyle ülkenin yöneticilerinin eğitim sistemine daha titiz yaklaşması lazım.

Günümüzde, her yıl ihtiyaçtan fazla öğretmen mezunu olması, atama süreçlerinin verimli bir şekilde yönetilemediğini ve sistemin ihtiyaçlarının doğru şekilde tespit edilemediğini göstermekte. Öğretmenlerin iş bulmada yaşadığı sıkıntıların kaynağı, öğretmen atamalarındaki yetersizlikten ziyade aslında başka noktaları işaret ediyor. Bu kadar çok mezun olunca açık olması da kaçınılmaz oluyor.

Bunun yolu da kontenjanları azaltmaktan geçmekte. Her yıl ihtiyaçtan fazla mezun oluyorsa buna dur demek için daha ne bekleniyor ki?

Bu da gerçekten sorunu çözebilir mi bilemiyorum? Çünkü diğer bir yandan son yıllarda gündemi fazlasıyla meşgul eden bir konu da ücretli öğretmenlik. Ön lisans mezunu olanların bile ücretli öğretmenliğe başvuru yapabildiği ve eğitim fakültesi mezunu olması veya pedagojik formasyon alma şartının aranmaması bunu dört yıl boyunca okuyan ve atama bekleyen binlerce öğretmene haksızlık olarak görüyorum. Evet kontenjanların azaltılması ilk seçenek olmalı ancak bu kadar öğretmen fazlası olan bir ülkede de atama açmayıp ücretli öğretmenlerle sistemi devam ettirmek büyük haksızlık..

Tabii mesleği öğretmenlik olup atanamayınca mecburen ücretli öğretmenlik yapanları tenzih ediyorum.

Öğretmen kontenjanlarının azaltılması sadece sayısal bir mesele de değil. Eğitim sisteminin kalitesi, öğrenci-öğretmen etkileşimi, ders kalitesini önemli. Bunları dikkate alırsak, öğretmenlerin nitelikli ve kaliteli bir eğitim sunabilmeleri için yeterli destek ve kaynağa sahip olmaları gerek. Peki, sahipler mi?

Öğretmen açığının 150 binlerin üzerinde olup atamaların 20 binlerde kaldığı ülkemde mevcut öğretmen kadrolarının dağılımındaki bu dengesizlikler sürdükçe öğretmen mezunlarının sorunu çözüme kavuşamaz.

Yani ya atamalar artacak ya da kontenjanlar azalacak… İkisi de bugüne dek olmadığına göre ne olacak yaşayıp göreceğiz?