İYİ Parti’den istifa eden Koray Aydın, Bağımsız Ankara Milletvekili sıfatıyla Zonguldak’a gelerek Dedeman Otel’de halkla buluştu. Ankara Milletvekili ve İYİ Parti’nin kurucu isimlerinden olan Aydın, istifasının ardından Zonguldak’a ziyaret gerçekleştirdi. Yapılan toplantıda İYİ Parti’nin istifa eden il başkanı Erdal Gülay ve geçmiş dönem İyi Parti Merkez ilçe başkanlığı yapan Candemir Ongan yer aldı.
”BULUNDUĞU MAKAMI GÜÇ MERKEZİ OLARAK KULLANIYOR VE TOPLUMU SİNDİRİYOR”
Koray Aydın konuşmasında ”Öyle dönem vardır ki dönemin şartları zorunluluk oluşturur. Ama örnek bir dönem olur ki ülkenin gidişatına el koyma iradesi gerekiyorsa bu şekilde ortama atılmış olursun. Hatırlar mısınız farklı farklı partilerden İyi Partinin kuruluşunda yer aldık. O zaman Türkiye’de yeni bir değişiklikle tek adam düzenine dair yeni bir yapı oluşturuldu. Ve bu yapıya gelinceye kadar Başbakanlık sürecinde bile bulunduğu makamı bir güç merkezi olarak kabul eden anlayış, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş sağlanınca da onun sağladığı o büyük gücü ve imkanı daha üst seviyede kullanarak toplumu sindirmek, teslim almak, konuşmasını önlemek, kendi bildiğini dışında asla bir şey yapmaya yanaşmayan bir anlayışla karşı karşıya kaldık.
Yetişme tarzımız öyle bir noktaya getirdi ki kişi içinde bulunduğu yani bu ülke nereye gidiyor? Bu durmaz daha da sertleşir, daha da kuvveti kullanır hale gelir. Ve bu kuvveti kullandığı müddetçe onun zevkine de varır. Kendi bildiğinden de asla şaşmayacak bir yapı ortaya çıkarır. ” ifadelerini kullandı.
”ÖYLE BİR YAPI KURDULAR Kİ HESAP SORAMAZ HALE GELDİ”
Aydın sözlerine ”Hep birlikte ezilir vaziyetteyiz. Öyle öyle bir hale geldik ki işçi, memur, emekli bunların toplam otuz iki milyon arkadaşlar. İşçi, emekli ve işçilerin toplamı, memurların toplamı otuz iki milyon. Türkiye’nin nüfusuna bakarak değerlendirme yaptığınızda yani Türkiye’nin önemli bir kısmının hayatına karşılık büyük bir sıkıntı içerisinde kavrulduğu bir dönemi hep birlikte yaşıyoruz. Peki bu nereye kadar gidecek? Neyle sonuçlanacak? Arkadaşlar bunun üstünü kapatabilmek için öyle şeyleri unutuyoruz ki. Kulu korumalı mevduatı ne çabuk unuttuk? Bunun bütçemize zarar vereceği konuşulmadı mı? Sadece bununla da kalmadı köprüler yapıldı. Yollar yapıldı. Havaalanları yapıldı. Bunların hepsi anlaşmalı olarak kişi üzerinden işi yapanlarla anlaşma yapıldı. Yapılan anlayış İngiltere mahkemelerine dayandırılarak yapıldı. Öyle bir yapı kurdular ki Türkiye’de bile hesap soramayacağın bir yapı oluşturuldu. Türkiye böyle bir kavrulmanın içine girmiş hapsolmuş. Öyle hale geldi ki adam hiçbir şeyi kabul etmiyor. Ülke tarım ülkesiyken dışardan alıp oraya para aktarıyoruz. ” devam etti.