Nöbetçi Eczaneler
Türkmen’in açıklamalarına göre:
- Türkiye’de işsizlik oranı alarm verici boyutlara ulaşmış durumda, çalışanların yarıdan fazlası asgari ücretle geçinmeye çalışıyor.
- Mayıs 2024 itibarıyla 17 milyon 114 bin 912 kişi sosyal yardımlarla yaşam mücadelesi veriyor.
- 9 milyon 444 bin 458 kişinin geliri, brüt asgari ücretin üçte birinin altında olduğu için Genel Sağlık Sigortası (GSS) primleri bütçeden karşılanıyor.
- Kamu emekçilerinin çoğu yetersiz maaşlarla geçim sıkıntısı çekiyor ve emeklilerin büyük bir bölümü açlık sınırının altında bir gelirle yaşam mücadelesi veriyor.
- Avrupa ülkelerindeki emekli maaşlarının Türkiye’nin beş katı olduğu belirtiliyor.
- TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranlarının gerçek piyasa koşullarını yansıtmadığı ve hükümetin bu konuda manipülasyon yaparak gerçek durumu örtbas ettiği ifade ediliyor.
Türkmen, hükümetin ekonomik krizi yönetmek yerine vatandaşlara ek yükler getirdiğini ve adaletsizlikleri derinleştirdiğini savunuyor. Kamu hizmetlerine yapılan kesintiler ve dar gelirli vatandaşların zor durumda bırakılması eleştiriliyor.
Türkmen konuşmasında ”
Tüm bunlar yetmezmiş gibi iktidar kendi yarattığı ekonomik krizin yükünü yine bizlere yıkan yeni “paketler” açmaya devam ediyor. Istakoz yedikleri masalardan, meclis bahçesinde düzenledikleri kebap partilerinden fotoğraf paylaşanlar yoksullaştırdıkları milyonlara “ kemer sıkın” diyorlar. Her zaman olduğu gibi karlarını dörde, beşe katlayanlara “siz de biraz tasarruf edin demek akıllarının ucundan bile geçmiyor. Bunun için “tasarruf” adı altında önce okul öncesi öğrencilerin bir öğün ücretsiz yemeğini, ardından 250 bin KİT çalışanının giyecek yardımını gasp ediyorlar. Bugün ise kamu emekçilerinin servis hakkına, kamu lojman ve sosyal tesislerine göz koyuyorlar. Milyonlarca dar gelirli yurttaşın ihtiyaç duyduğu, mevcutta zaten yetersiz olan kamu hizmetlerine, kamu yatırımlarına bütçeden ayrılan payı 3 yıl boyunca daha da azaltmaya “tasarruf” diyorlar.
Bunca yoksulluğa, sefalete rağmen gözümüzün içine baka baka “iktidarımızda işçiyi, emekliyi, memuru, asgari ücretliyi enflasyona ezdirmedik” nutukları atmaya devam ediyorlar.
Oysa bizler bu ülkenin kamu emekçileri, emeklileri olarak artık yoksullukta, sefalette eşitlenmek değil, hak ettiğimiz refahta birleşmek istiyoruz.
Gelin; İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret, Adil Bir Vergi Sistemi, Halk İçin-Emek İçin Bütçe, Güvenceli İş, Güvenli Gelecek İçin omuz omuza verelim.” ifadelerini kullandı.
