Açıklamada, gazetecilerin kamuoyunu bilgilendirme görevlerini yerine getirirken yaşadıkları bu kabul edilemez durumun kınandığı vurgulandı. Gazetecilerin toplumsal olayları tarafsız ve objektif bir şekilde aktarma hakkının temel bir insan hakkı olduğu ve bu hakların korunması gerektiği ifade edildi.
Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti Genel Merkezi olarak yapılan açıklamada ”Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, basının özgürlüğünü temel bir insan hakkı olarak kabul etmekte ve bu özgürlüğü korumaktadır. Gazeteciler halkın haber alma özgürlüğünü sağlar. Gazeteciler, toplumsal olaylar, gelişmeler ve önemli haberler hakkında doğru ve objektif bilgileri toplar, analiz eder ve halka sunar. Bu görevleriyle, demokratik bir toplumda bilgilendirilmiş vatandaşların oluşmasına katkı sağlarlar. Gazetecilerin bu önemli işlevi, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü ilkeleriyle korunur ve desteklenir.
Gazeteciler de diğer kamu görevlileri gibi kamu görevi yürütürler. Gazetecilik, toplumun bilgilendirilmesi, haber alma hakkının korunması ve kamu yararının gözetilmesi açısından önemli bir kamu hizmetidir.
Zonguldak’ın Kilimli ilçesine bağlı Bölüm Mahallesi mevkisinde ruhsatsız olarak işletilen bir maden ocağında meydana gelen göçük sonucu Mustafa Kuru isimli maden işçisi göçük altında kalmıştır. İhbar üzerine olay yerine AFAD, sağlık, polis ve jandarma ekipleri sevk edilmiş ve kurtarma çalışmaları başlatılmıştır.
Ruhsatsız işletilen bu maden ocağında göçükte kalan işçiyi kurtarma çalışmalarını bir başka deyişle toplumsal olayı haberleştirmek için meslektaşlarımız da olay yerine gitmiştir. Toplumsal olaylar, bir toplumun geniş kesimlerini etkileyen ve ilgilendiren olaylardır. Maden ocağındaki göçük olayında da bir veya birden fazla insanın hayatını tehlikeye atan bir durum söz konusudur. Bu, toplumun genelinde büyük bir endişe ve duyarlılık yaşatır.
Böyle olaylar, geniş bir kamuoyunun dikkatini çeker ve medyada geniş yer bulur. İnsanlar, olayın gelişimini takip eder ve olayla ilgili bilgi sahibi olmak ister. Kurtarma ekiplerinin müdahalesi ve çalışmaları, toplumsal dayanışma ve devletin kriz yönetim kapasitesi gibi konuları gündeme taşır. Bu gereksinimlerle olay yerine giden üç gazeteci arkadaşımız fiili saldırıya varana kadar hakaret ve küfürlere maruz kalmıştır. Olayı tarafsız ve objektif bir şekilde haberleştirmek için görevlerini yerine getiren; Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Basın Kartı sahibi meslektaşlarımızın böyle bir durumla karşılaşması camiamızı derinden üzmüş ve aynı zamanda tepkilere neden olmuştur.
Gazeteci arkadaşlarımızın maruz kaldığı bu kabul edilemez durum karşısında, kendilerine “Buraya şov için mi geldiniz, çıkartın çektiğiniz fotoğraflara bakacağız” gibi cümlelerle birlikte küfürler savurma cüretini gösteren kişiler hadlerini bilmelidir. Meslektaşlarımız, kamuoyuna açık, özel mülkiyet alanı içerisinde bulunmayan bir alanda, kendilerini adeta kolluk kuvveti olarak gören şahısların saldırısına uğramıştır. Gazeteci, diğer kamu görevlileri gibi görevini ifa eder ve bu görevini yaparken hiçbir engelleme ve saldırıya maruz kalmamalıdır.
Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti olarak, bu durumu esefle kınıyoruz. Meslektaşlarımızın güvenli bir şekilde görevlerini yapabilmeleri en temel haklarıdır ve böyle bir manzara ile bir daha karşılaşmamak en büyük temennimizdir. DEVREK-EREĞLİ-ÇAYCUMA-GÖKÇEBEY-ALAPLI-KOZLU-KİLİMLİ ” sözlerine yer verildi.